Çalışmalar

Yayınlar
Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur
Yazılar
Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur
Videolar
Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur
Projeler
Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur
ERG Sözlük
Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur

Haberler

Duyurular
Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur
Açıklamalar
Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur
Röportajlar
Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur
E-Bültenler
Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur

Kurumsal

Hakkımızda
Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur
Ekip
Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur
Yönetim Kurulu
Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur
Faaliyet Raporları
Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur
Basın
Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur

Daha Fazla...

Generic selectors
Exact matches only
Search in title
Search in content
Post Type Selectors
Yazı
Projeler
Haberler
Yayınlar
Videolar
Kategori
Arka Plan
Dünyadaşlık Yazıları
Eğitimde Din ve İnanç Özgürlüğü
ERG Blog
Etraflıca
Özel Sayfalar
Türkiye'de Koronavirüsün Eğitime Etkileri
Uzun Hikâye

Eğitim İzleme Raporu 2021: Eğitim Ortamları

2008’den bu yana eğitim alanında yaşanan gelişmeleri izliyor, değerlendirmelerimizi Eğitim İzleme Raporları aracılığıyla paylaşıyoruz. Eğitim Ortamları, Eğitim İzleme Raporu 2021’in ikinci dosyası.
Eğitim İzleme Raporu 2021: Eğitim Ortamları dosyası, okulu içinde bulunduğu çevre ve coğrafyayla ilişkilendirerek ve eğitim ortamlarına yönelik göstergeler çeşitlendirilerek hazırlandı. Eğitim İzleme Raporu 2021: Eğitim Ortamları’nda, uzaktan eğitiminin gerçekleştiği ev ortamlarını ve dijital mecraları kapsadık ve ortamların eğitime etkisini değerlendirdik.
 
  Bu yayına şu şekilde referans veriniz: Kıygı, G. (2021). Eğitim izleme raporu 2021: Eğitim ortamları. Eğitim Reformu Girişimi.

  https://www.egitimreformugirisimi.org/egitim-izleme-raporu-2021-egitim-ortamlari/

2020-21 eğitim-öğretim yılında eğitim ortamlarına yönelik gelişmeler, uzaktan eğitiminin gerçekleştiği ev ile dijital ortamları kapsayacak ve çocukların yaşadıkları çevrenin eğitime etkisini ortaya koyacak şekilde kapsanıyor. Okul, ev ve dijital mecraları içine alan eğitim ortamları Bronfenbrenner’in Ekolojik Sistemler Kuramı çerçevesinde ölçeklendirerek ve mekânsallaştırarak ele alınıyor.

Ekolojik Sistemler Kuramı, çocuğu (bireyi) merkeze alan iç içe geçmiş sistemlerden oluşan bir çevre modeli tanımlar ve insan gelişiminin bir çevre içinde gerçekleştiğini belirtir. Birbirini kapsayan bu sistemler merkezden çepere doğru mikrosistem, mezosistem, ekzosistem, makrosistem ve kronosistem şeklinde adlandırılır.

Eğitim İzleme Raporu 2021: Eğitim Ortamları’nın çerçevesi: ekolojik sistemler kuramı
UNESCO verilerine göre, 21 Eylül – 31 Mayıs 2021 tarihleri arasında hafta sonlarını ve tatil günlerini çıkarınca Türkiye’de okullar COVID-19 salgını nedeniyle 55 gün kapalıydı.

Türkiye, bu dönemde OECD ülkeleri arasında Meksika’dan sonra okulların en uzun süre kapalı kaldığı ikinci ülke oldu. Türkiye’yi Polonya, Kolombiya ve İrlanda izledi. OECD üyeleri arasında okulları en uzun süre açık tutan ilk beş ülke sırasıyla ABD, Avustralya, İsveç, İzlanda ve Japonya.

Kademeli normalleşme ve illerin risk kategorilerinin eğitime etkisi nasıl oldu?

Kaynak: 2019-20’ye kadar olan yıllara ait veriler (Ergün ve Arık, 2020) kaynağından, 2020-21 yılına ait bilgiler MEB (2021b) kaynağından alındı.

Eğitim İzleme Raporu 2021: Eğitim Ortamları dosyası kapsamında 1 Mart 2021 tarihinde açıklanan COVID-19 risk haritasıyla eğitim ortamlarının temel göstergelerinin çakıştırıldığı Harita 1, risk düzeylerine göre hangi ilde kaç öğrencinin yüz yüze eğitime başlayamadığını gösteriyor. Türkiye genelinde 39 ilde 3.572.759 öğrencinin kademeli normalleşme döneminde uzaktan eğitime devam etmesi yönünde karar alındı.
Fiziksel olarak okuldan uzaklaşmanın, çocukların psikososyal destekler, koruma mekanizmaları ve hareket, oyun ve sosyalleşme imkânlarına erişiminde ne gibi etkileri olabilir?

Eğitimin en önemli rollerinden biri bireylerin duygusal ve sosyal iyi olma hâlini desteklemesi. Okul yalnızca akademik öğrenimin gerçekleştiği bir yer değil, çocukların akranlarıyla sosyalleştikleri, oyun oynadıkları, birbirlerinden öğrendikleri, bireyleşmeyi ve toplumsal yaşamı tecrübe ettikleri bir ortam.

Çocukların ebeveynlerinden bağımsız bir şekilde vakit geçirip bireyleşmelerine katkı sunan okulun ortadan kalkması, ebeveynlerin işe gitme, evden çalışma, hanede birden fazla kişinin bakımını üstlenme gibi farklılaşan koşulları düşünüldüğünde birçok stres unsurunu beraberinde getirebilir. Dünya genelinde yapılan farklı çalışmalar, salgın döneminde ebeveynlik stresinin arttığını, bakım ve gözetim kapasitesinin etkilendiğini ortaya koyuyor.

Eğitimin en önemli rollerinden biri bireylerin duygusal ve sosyal iyi olma hâlini desteklemesi. Okul yalnızca akademik öğrenimin gerçekleştiği bir yer değil, çocukların akranlarıyla sosyalleştikleri, oyun oynadıkları, birbirlerinden öğrendikleri, bireyleşmeyi ve toplumsal yaşamı tecrübe ettikleri bir ortam.

Çocukların ebeveynlerinden bağımsız bir şekilde vakit geçirip bireyleşmelerine katkı sunan okulun ortadan kalkması, ebeveynlerin işe gitme, evden çalışma, hanede birden fazla kişinin bakımını üstlenme gibi farklılaşan koşulları düşünüldüğünde birçok stres unsurunu beraberinde getirebilir. Dünya genelinde yapılan farklı çalışmalar, salgın döneminde ebeveynlik stresinin arttığını, bakım ve gözetim kapasitesinin etkilendiğini ortaya koyuyor.

Ebeveynlik stresi, bakımveren olmakla ilişkili, çocuk sahibi olmanın gerektirdiği görevlere karşı uyum sağlamaya dönük yaşadıkları fizyolojik ve psikolojik tepkilerden oluşan bir süreç olarak tanımlanıyor.

Sosyo Politik Saha Araştırmaları Merkezi tarafından yapılan araştırmada 0-18 yaş grubu çocuk bulunan hanelerin %19,3’ünde salgın sürecinde çocukların şiddete maruz kaldığı ifade ediliyor.

Okulların kapandığı salgın ve afet gibi durumlarda, ilgili politikalar, eğitimin devamlılığının sağlanmasının yanı sıra psikososyal desteklere erişim, çocuk koruma, hareket, oyun ve sosyalleşme gibi eğitimin hak temelli diğer nitelikleri de düşünülerek kurgulanmalı.
Salgınla birlikte evin eğitim ortamına dönüşmesi haneler arasındaki imkân farklılıklarının eğitime daha fazla yansımasına sebep oldu.

İstanbul’da derin yoksulluk yaşayan hanelerin %57,8’inde çocuklar uzaktan eğitimde dersleri takip edemiyor.

Yoksulluk ve refah kaybı, salgının uzun döneme yayılacak etkilerinden. Salgın sonrası düzenlenecek eğitim politikaları ve programlarının, öncelikle bu etkiler sonucunda eğitimden kopuş yaşayan çocukların takibi ve eğitime geri kazandırılmasını hedeflemesi hayati önemde.

Salgın döneminde internet kullanımı sıklığında %70 artış yaşandı.
Uzaktan eğitim sürecinde aynı odayı, aynı dijital araçları paylaşmak durumunda kalan çocukların eğitime katılımında kesintiler yaşandı. MEB’in öğretmenler, okul yöneticileri ve velilerle yaptığı anket sonuçlarında dijital okuryazarlık eksikliği, salgının getirdiği kaygı bozuklukları ve cihaz ve erişim eksikliği uzaktan eğitimde en çok yaşanan sorunlar olarak öne çıktı.
Salgın sürecinde sınıf ortamlarının nitelikleri sosyal mesafe kurallarıyla birlikte yeniden gündeme geldi.

Salgın koşullarına yönelik tedbirlerde dersliklerde bulunması gereken öğrenci sayısına ilişkin öneri bulunmuyor. Yine de kalabalık sınıflarda sosyal mesafenin daha zor sağlanabileceği göz önünde bulundurulduğunda, risk düzeyi ve derslik başına düşen öğrenci sayısı çakıştırılmasıyla oluşturulan haritalar önemli bir izlek sunuyor.

Kademeli normalleşme kararlarında yüz yüze eğitime geçiş yapacak bölgelerde derslik başına düşen öğrenci sayıları gözetilerek ek düzenlemeler yapılmadı.

Okulların mekânsal kaynaklarının sosyal mesafe ve hijyen kurallarının uygulanmasına elverişli olmaması, uzaktan eğitim ve yüz yüze eğitime geçiş kararlarını etkileyen faktörlerden biri olarak değerlendirilebilir.

Okulun kurumsal ortamının niteliğine ilişkin diğer bir önemli gösterge ikili eğitim uygulamaları
MEB 2021 Yılı Performans Programı’nda tekli eğitimde performans göstergeleri oranları, tüm eğitim kademelerine göre yıl sonu tahminleriyle yayımlandı. Bu göstergelere göre ilkokulda tekli eğitimdeki öğrenci oranı hedefi 2020 için %75,0 iken performans %63,21 oldu. ’Ortaokul kademesi için performans %71,54’le %73,0 hedefine yaklaştı. Genel ortaöğretimde ise %96,9’luk hedef gerçekleştirildi.
Eğitim ortamlarının ve içinde bulundukları mikrosistemlerin, coğrafi koşullar göz önünde bulundurarak afete karşı hazırlanması önem taşıyor.
Salgın koşulları, iklim krizinin etkileri ve farklı afetlerle başa çıkabilmek için eğitim ortamlarının coğrafi, fiziki, sosyolojik, ekonomik gerçekliklerini dikkate alan, geçmişten edinilen deneyimleri kapsayarak geleceği planlayan bütünleşik bir “dayanıklılık” yaklaşımı önceliklendirilmeli.
Eğitime yönelik üst politika metinlerinde doğrudan iklim krizine yönelik hedefler yer almıyor, ihtiyaçlar tanımlanmıyor.

Eğitim sistemini iklim kriziyle entegre bir şekilde düşünmek, somut uygulama politikaları oluşturmak, eğitim ortamlarında sosyal ve mekânsal adaleti içeren, kapsayıcı ve bütüncül bir dayanıklılık mekanizması kurmak eğitim politikalarının öncelikli gündem maddelerinden biri olmalı.

Eğitim İzleme Raporu 2021: Eğitim Ortamları Paneli

Eğitim İzleme Raporu 2021: Eğitim Ortamları dosyasının bulgularını ERG YouTube kanalında yayımlanan etkinlikte kamuoyuyla paylaştık.

ERG Sözlük

Çocuğun yaşam kalitesini, öznel iyi olma hâlini ve memnuniyetini ön plana alan ve yapabilirliklerini artırmayı hedefleyen bir yaklaşımdır. Bu yaklaşım sağlık, maddi durum, eğitim, ev ve çevre koşulları, ilişkiler gibi alanlarda çocuğun iyi olmasını hedefler, çocuğun refahına ve gelişmesine bütünsel olarak yaklaşır.
(Kaynak: https://bit.ly/2WTrcFb)

Uzaktan çalışmayla ortaya çıkan çevresel taleplerin yol açtığı neredeyse kesintisiz fizyolojik etkinlik, yoğun odaklanma, etkin çalışma ve performans gösterme baskısı, huzursuzluk, kaygı ve rahatlayamamayla ilişkilendirilmiş yorgunluk durumu.

Kaynak: Kumar Sharma, M., Sunil, S., Anand, N., Amushan, S. ve Ganjekar, S. (2021). Webinar fatigue: Fallout of COVID-19. Journal of the Egyptian Public Health Association, 96(9). https://doi.org/10.1186/s42506-021-00069-y , Eğitim İzleme Raporu 2021: Eğitim Ortamları)

Ebeveynlik stresi, bakımveren olmakla ilişkili, çocuk sahibi olmanın gerektirdiği görevlere karşı uyum sağlamaya dönük yaşadıkları fizyolojik ve psikolojik tepkilerden oluşan bir süreç olarak tanımlanıyor. Ebeveynlik stresi, ebeveynliklerine destek olarak onlara uygun kaynaklardan yararlanmada ebeveynleri cesaretlendiren ve enerji veren motivasyonel bir değişken olarak ele alınıyor. Ebeveynlik stresinin nedenlerini ve etkilerini değerlendirmek için iki yaklaşım benimsenmiştir: Bunlardan biri; anne-baba-çocuk ilişkisi ve diğeri ise günlük yaşamda karşı karşıya kalınan zorlanmalardır. Her iki yaklaşım da ebeveynlik stres nedenleri ve etkileri hakkında birbirlerine alternatif ve tamamlayıcı niteliktedir.

(Kaynak: Aydoğan, D. ve Özbay, Y. (2017). Ebeveynlik stres ölçeği geçerlik ve güvenirlik çalışması. Uluslararası Erken ÇocuklukEğitimi Çalışmaları Dergisi, 2(2), 24-38. http://ijeces.hku.edu.tr/tr/download/issue-file/6644 , Eğitim İzleme Raporu 2021: Eğitim Ortamları)

Katılımcı tasarım, bir mekânı kullanan ya da kullanacak olan paydaşların ihtiyaçları, kullanım alışkanlıkları ve birlikte yaşam pratikleri doğrultusunda mekânların kurgusunun ve programının belirlenmesi süreçlerine katılması ile katılımı mümkün kılacak yöntemlerin (sözlü ifade, atölye çalışmaları vb.) bütününü kapsar.

(Kaynak: Hart, R., A. (1992). Children’s participation: From tokenism to citizenship. Innocenti Essays: 4. UNICEF ICDC. , Eğitim İzleme Raporu 2021: Eğitim Ortamları)

Oyun değeri, bir ortamın, nesnenin veya ekipmanın çocukların oyun deneyimine kattığı değeri tanımlamak için kullanılır. Yüksek oyun değeri, çocukların birçok farklı şekilde oynayabileceğini, kendi fikirlerini ve eylemlerini genişletebileceğini veya detaylandırabileceğini gösterir. Oyun değeri değerlendirme kriterlerine ilişkin farklı ekoller
bulunuyor. Genel çerçevede, oyun değeri fiziksel oyun (zıplama, tırmanma gibi hareketler), duyusal oyun (dokunsal, işitsel, görsel ve doğal öğelerle etkileşim) ve sosyal oyun (işbirliği, sosyal etkileşim ve yaratıcı oyun) kategorileriyle değerlendirilir. Oyun değeri kavramı, oyun alanlarının niteliklerinin geliştirilmesinde ölçülebilir kriterler ortaya
koyması açısından önemlidir.

Kaynak: HAGS (t.y.). How playground equipment supports play values and inclusive experiences. Temmuz 2021, https://hags.co.uk/en-gb/designing-inclusiveplaygrounds/play-values#13727
Children Scrapstore (2017, 28 Nisan). How to assess a play space for play value. Temmuz 2021, https://www.childrensscrapstore.co.uk/blog/2017/04/how-to-assessplay-space-for-play-value.html , Eğitim İzleme Raporu 2021: Eğitim Ortamları)

Çocuğun iyi olma hâline bütüncül olarak etki eden, beslenme, sağlık, barınma ve eğitim gibi temel ihtiyaçları arasında yer alan, tüm çocukların sahip olduğu ve Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına dair Sözleşme’yle de güvence altına alınmış olan çocuk haklarından biri. Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına dair Sözleşme’nin 31. maddesi çocuğun dinlenme, boş zaman değerlendirme, oynama ve yaşına uygun eğlence etkinliklerinde bulunma, kültürel ve sanatsal yaşama serbestçe katılma hakkını kapsar.
Sözleşme, çocuğun kültürel ve sanatsal yaşama tam olarak katılma hakkını saygı duyarak tanıma, özendirme ve çocuklar için, boş zamanı değerlendirme, dinlenme, sanatsal ve kültürel etkinlikler konusunda uygun ve eşit fırsatları sağlamaya teşvik etmek gibi devletlerin temel yükümlülüklerini belirtir.

(Kaynak: Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme. Temmuz 2021, https://www.unicef.org/ turkey/cocukhaklarina-dair-sözlesme , Eğitim İzleme Raporu 2021: Eğitim Ortamları)

Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’nin 24. maddesi çocukların sağlık hakkını hem çocukların her türlü sağlık hizmetine erişimi hem de “çocukların sağlığı için zararlı geleneksel uygulamaların kaldırılması amacıyla uygun ve etkili her türlü önlemi” kapsamında tanımlar. Sağlık hakkı, çocukların yaşadıkları ya da vakit geçirdikleri mekânların çocukların sağlığına zarar vermeyecek bir ortam sunması için devlete sorumluluk yükler.

(Kaynak: Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme. Temmuz 2021, https://www.unicef.org/ turkey/cocuk-haklarina-dair-sözlesme , Eğitim İzleme Raporu 2021: Eğitim Ortamları)

Öğrencilerin ve yetişkinlerin kendilerini güvende hissettikleri, birbirleriyle şefkatli ilişkiler kurdukları, öğrenmenin yanı sıra duygu ve davranışların düzenlenmesinde de birbirlerine destek oldukları bir topluluk ortamıdır. Travmaya duyarlı okul (TDO) modeline göre, öğrencilerin olumsuz davranışları doğrudan ya da dolaylı şekilde fiziksel, duygusal ve sosyal olarak kötü muameleye ve örselenmeye maruz kalmalarının sonucunda gelişir. Dolayısıyla, TDO yaklaşımında davranış problemi olan öğrenciye “Neyin var?” ya da “Senin sorunun ne?” anlayışıyla yaklaşmak yerine “Sana ne oldu?” sorusu temel alınıp öğrenci sorunları araştırılır.

(Kaynak: Craig, Susan E. (2016). Trauma sensitive schools. Teachers College Basın. ve Alexander, J. (2019). Building trauma-sensitive schools: Your guide to creating safe, supportive learning environments for all students. Paul H. Brookes Publishing Company , Eğitim İzleme Raporu 2021: Eğitim Ortamları)

Eğitim İzleme Raporları​

EİR2024_Kapak
eğitim-izleme-raporu-2023
eğitim-izleme-raporu-2022
Bu İçerikler İlginizi Çekebilir
EİR2024_Kapak
2024-öğretim-programları-inceleme-raporu
türkiye-yüzyılı-maarif-modelinin-amacını-anlamak
1 2 3 4 11 12 13
Skip to content