Avrupa Birliği tarafından desteklenen ARISE Projesi (Action for Reducing Inequalities in Education, Eğitimde Eşitsizliğin Azaltılması Projesi), altı ülkede (Arnavutluk, Bosna Hersek, Kosova, Kuzey Makedonya, Sırbistan ve Türkiye) sosyoekonomik eşitsizliklerin eğitim kazanımlarını neden ve nasıl etkilediğini, bu sorunun sonuçlarına odaklanarak ülkelerde atılan adımları ve yapılması gerekenleri ele alıyor. İki aşaması olan projeyi Türkiye’de ERG yürütüyor.
Projenin ilk aşamasında, yürütücü kurumlar katılımcı ülkelerde var olan durumu ortaya koymak için birer çerçeve rapor ve politika notu hazırladı. ERG tarafından Türkiye için hazırlanan raporlar:
ARISE Eğitimde Eşitsizliğin Azaltılması Projesi Türkiye Ulusal Raporu
Bu yayına şu şekilde referans veriniz: Kesbiç, K. (2021). ARISE Eğitimde Eşitsizliğin Azaltılması Projesi: Türkiye ulusal raporu. Eğitim Reformu Girişimi. https://www.egitimreformugirisimi.org/egitim-gozlemevi/arastirma/egitimde-esitsizligin-azaltilmasi-projesi-arise/
ARISE Eğitimde Eşitsizliğin Azaltılması Projesi Türkiye Politika Notu
Bu yayına şu şekilde referans veriniz: Kesbiç, K. (2021). ARISE Eğitimde Eşitsizliğin Azaltılması Projesi: Türkiye politika notu. Eğitim Reformu Girişimi. https://www.egitimreformugirisimi.org/egitim-gozlemevi/arastirma/egitimde-esitsizligin-azaltilmasi-projesi-arise/
Projenin ikinci aşamasında ise, yoksulluk ve eğitim üzerine proje geliştiren yerel sivil toplum örgütlerine destek verilmesi amaçlanıyor. Bu aşamayla bağlantılı olarak açılan başvuru sürecinde Türkiye’den hibe başvurusu kabul edilen sivil toplum kuruluşu Kırkayak Kültür Derneği oldu. Dernek, Gaziantep’te yaşayan Dom ve Abdal çocukların okullulaşma oranlarını artırmayı ve okul terkini azaltmayı amaçlayan bir proje geliştirdi. ERG, Kırkayak Kültür Derneği’ni proje süresince destekleyecek.
Türkiye için hazırlanan ulusal rapor ve politika notunda öne çıkan üç sorun ve bunlara ilişkin bulgular:
1. Akademik başarıda bölgesel farklar
Araştırma sürecinde değerlendirilen TIMSS (Trends in International Mathematics and Science Study), PISA (Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı), ABIDE (Akademik Becerilerin İzlenmesi ve Değerlendirilmesi) ve ÖBA (Öğrenci Belirleme Aracı) gibi çalışmalar bölgeler arası akademik başarı farklılıkları olduğunu gösteriyor. TIMSS araştırması sonuçları, bölgeler arasındaki farkları göstermesi açısından dikkat çekiyor:
8. sınıf TIMSS 2019 matematik testinde, ortalama puanın en yüksek olduğu Doğu Marmara Bölgesi ile ortalama puanın en düşük olduğu Güneydoğu Anadolu Bölgesi arasında 50 puan fark var. Matematik performansına paralel bir şekilde, Güneydoğu Anadolu, Ortadoğu Anadolu ve Kuzeydoğu Anadolu bölgeleri fen alanında da temel seviye ve altında performans gösteriyor.
Ortalama puanı düşük olan bölgelerde öğretmen hareketliliğinin de yüksek olduğu görülüyor.
- 2017 senesinde, Güneydoğu Anadolu’da 15.391 öğretmen atanma talebinde bulunarak bölgeden ayrılmasına rağmen yerlerine yalnızca 6.206 öğretmen atandı.
- Öğretmenler bölgeden daha erken ayrılıyor. Türkiye genelinde atanma talebinde bulunan öğretmenlerin bulundukları yerdeki ortalama görev süresi 3,9 yıl iken, Güneydoğu Anadolu’da bu süre 0,7 yıl daha kısa, yani 3,2 yıl. Bu öğretmenlerin ortalama deneyim süresi Türkiye ortalamasında 5,7 yıl iken Güneydoğu Anadolu’da 4,1 olduğu görülüyor.
2. Öğrencilerin başarısını etkileyen okul içi etkenler
PISA 2018 kapsamında yapılan analizler, benzer sosyoekonomik arka plana sahip çocukların durumuna dair önemli bulgular sunuyor:
- Türkiye’deki okullarda çocuklar sosyoekonomik durumlarına göre ayrışıyor.
- Benzer sosyoekonomik arka planlardan gelen öğrencilerin aynı okullarda yoğunlaşması, velilerin okul ihtiyaçlarına yaptığı maddi katkılar arasında da derin uçurumlar yaratıyor ve okullar arasında var olan farkları güçlendiriyor.
3. Çocuk işçiliği ve NEET
Türkiye’de önemli sorunlar arasında yer alan çocuk işçiliğine dair veriler sınırlı. TÜİK’in yayımladığı Çocuk İşgücü Anketi önemli bulgular sunuyor.
- 2019 verilerine göre, Türkiye’de 5-17 yaş arasında çalışan çocuk sayısı 720.000. Bu yaş grubunda çalışan çocukların %34’ü eğitimin dışında.
- Kademe ilerledikçe Suriyeli çocukların okul dışında kalma oranları artıyor. Suriyeli çocukların okullulaşma oranları ilk ve ortaokul seviyesinde sırasıyla %79,5 ve %78,8 iken, bu oran ortaöğretim seviyesinde %39,7’a düşüyor. Okula Dönüş Kampanyası (Back-to-School) anketine katılan velilerin en az %40’ının aktardığına göre, maddi sebepler eğitim dışında kalmanın birincil sebebi.
- Türkiye’de 15-19 yaş arası genç erkeklerin %13,2’si ne eğitimde ne de istihdamda yer alırken, aynı yaş grubundaki kadınlar için bu oran %21,2.
Raporda eğitimde sosyoekonomik eşitsizliklerin giderilmesine yönelik iyi örnekler de paylaşıldı
Öğretmen Politikaları
Millî Eğitim Bakanlığı (MEB), 2019’da köylerdeki öğretmenleri hedef alan bir proje başlattı. Sabancı Vakfı ve Köy Okulları Değişim Ağı (KODA) işbirliğinde yürütülen proje, köy okullarındaki öğretmenlerin sosyal hayatlarını ve mesleki yetkinliklerini iyileştirmek amacını taşıyor.
Okul Temelli Politikalar
MEB, 2020 yılında 1000 Okul Projesi başlattı. Mesleki ve Teknik Anadolu Liseleri arasındaki farkları azaltmayı ve iyileştirmeyi amaçlayan projenin uygulanacağı 1.000 lise belirlendi. Proje kapsamında, okullar fiziki olarak desteklenecek, öğretmenler ve yöneticiler eğitim programlarına dahil edilecek ve öğrencilerin akademik kazanımlarını artırmak için destek eğitim programları uygulanacak.
Hem Türkiyeli hem Suriyeli çocukların akademik kazanımlarını yükseltmeyi hedefleyen birçok program bulunuyor. Bunlar arasında Destek Eğitim Programları, İlkokullarda Yetiştirme Kursları, Destekleme ve Yetiştirme Kursları, Uyum Sınıfları yer alıyor.
Okul Temelli Politikalar
- Şartlı Eğitim Yardımı (ŞEY), taşımalı eğitim hizmeti, ücretsiz öğle yemeği hizmeti ve parasız yatılı öğrencilere sunulan pansiyon hizmetleri, giyim ve kırtasiye yardımları gibi eşitsizliği azaltmayı hedefleyen sosyal politika araçları önemini koruyor.
Raporda eğitimde sosyoekonomik eşitsizliklerin giderilmesine yönelik öneriler de bulunuyor
- Ortaöğretimde, diğer kademelere göre daha yüksek olan okul dışında kalan çocuk sayısının düşürülmesi için önlem planları ve politikaların önceliklendirilmesi devam etmeli.
- Özel önlem gerektiren grupların (Roman çocuklar, göçmen çocuklar, çalışan çocuklar, mevsimlik gezici tarım işçisi ailelerin çocukları, özel gereksinimli çocuklar, vb.) durumuna ilişkin veri ihtiyacı devam ediyor. Bu veriler sosyoekonomik durumun etkilerinin daha iyi analiz edilmesine, ihtiyaca dönük gerçekçi çözümler üretilmesine katkı sunabilir. Bölgeler ve okullar arasındaki akademik başarı farklarının azaltılması için, daha somut hedefler belirlenmeli. Okullar arasındaki imkan farklarının azaltılması, ortaöğretime geçişte girilen sınavlardaki rekabeti azaltacaktır. Bu da okullarda sosyoekonomik arka plana göre gruplaşmaları önleyebilir.
İlgili Çalışmalar
Bu Projeler İlginizi Çekebilir