Geçtiğimiz günlerde Türkiye 2023 nüfus verileri yayımlandı. Veriler nüfus artış hızının Cumhuriyet tarihinin en düşük seviyesinde olduğunu gösteriyordu. Yıllık nüfus artışı binde bire düşmüştü. Nüfus verileriyle birlikte 1999 ve 2000’li yılların başında sıkça dile getirilen “Demografik Fırsat Penceresi” kavramı yeniden hatırlandı. Çocuk nüfusunun azaldığı, çalışabilir yaştaki nüfusun artışının sürdüğü, yaşlı nüfusun ise henüz çok artmadığı dönem demografik fırsat penceresi olarak tanımlanıyordu. 25 yılı kapsayan bu dönemin Türkiye’nin gelişmiş ülke statüsüne geçişini hızlandıracak fırsatlar yaratacağı vurgulanıyordu. Bunun gerçekleşmesi içinse eğitimin önemine değiniliyordu.
Korlu, demografik fırsat penceresi kavramını, fırsat eşitliğini de önceleyerek, eğitim, sağlık, istihdam ve ekonomik sistemde ülkenin katma değerinin daha niteliksel fırsatlara ayrılacağı, ülkenin gelişmiş ülkeler seviyesini daha hızlı bir şekilde yakalamasının sağlanacağı dönem olarak tanımlıyor. 2023 nüfus verilerine göre demografik fırsat penceresinin hala açık olduğunu söyleyen Korlu, eğitim alanında hayata geçirilmesi politikaları şöyle anlatıyor:
“Türkiye’de eğitim alanında ısrarla söylediğimiz birkaç politika var. Okullar arası imkân ve başarı farklılıklarını azaltılması. Bir diğeri, özellikle sosyo ekonomik olarak dezavantajlı çocukların akranlarıyla eşit koşullarda eğitime başlaması, hanenin eğitimdeki etkisini azaltması için okulöncesi eğitimin yaygınlaştırılması. Ne kadar erken bu becerileri elde etmeye başlarlarsa krizler dönemindeki koşulara hazır olabilecekler. Fakat burada geri adımlar atılıyor. Başka bir başlık, ikili eğitimin sonlandırılması. Bir başka başlık temel becerilerin çocuklara kazandırılması”
Bu Yazılar İlginizi Çekebilir