Çalışmalar

Yayınlar
Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur
Yazılar
Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur
Videolar
Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur
Projeler
Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur
ERG Sözlük
Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur

Haberler

Duyurular
Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur
Açıklamalar
Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur
Röportajlar
Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur
E-Bültenler
Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur

Kurumsal

Hakkımızda
Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur
Ekip
Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur
Yönetim Kurulu
Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur
Faaliyet Raporları
Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur
Basın
Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur

Daha Fazla...

Generic selectors
Exact matches only
Search in title
Search in content
Post Type Selectors
Yazı
Projeler
Haberler
Yayınlar
Videolar
Kategori
Arka Plan
Dünyadaşlık Yazıları
Eğitimde Din ve İnanç Özgürlüğü
ERG Blog
Etraflıca
Özel Sayfalar
Türkiye'de Koronavirüsün Eğitime Etkileri
Uzun Hikâye

10 yılda hazırlanan müfredat bir haftada değerlendirilemez!

Millî Eğitim Bakanlığı, 26 Nisan 2024 tarihinde “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” başlıklı müfredat taslağını kamuoyunun görüşüne sundu. Uzun zamandır tartışıldığı ve paydaşların geribildirim vermeye hazırlıklı olduğu gerekçesiyle görüş bildirimi için kamuoyuna bir haftalık süre tanındı. 

İstişare sürecine yeterli zaman tanınmaması süreci tepeden inmeci hâle getiriyor ve sürecin meşruiyetine gölge düşürüyor. 10 yılda geliştirildiği paylaşılan yeni müfredatın, 3 bini aşkın sayfadan oluşan 26 farklı yeni öğretim programı ve bir ortak metin içerdiği düşünüldüğünde, paydaşların, bir haftalık sürede müfredata ilişkin derinlikli değerlendirme yapabilmesi gerçekçi bir beklenti değildir. Geribildirim süresinin uzatılması, sürecin işbirliğine ve şeffaflığa dayalı olabilmesi için zaruridir. 

Müfredatın hazırlanmasında öğretmenlerin ve akademisyenlerin çalıştığı belirtilse de bu kapsam Türkiye’nin eğitim ekosisteminin büyüklüğünü ve çeşitliliğini temsil etmekte yetersizdir. Öğrenciler, öğretmenler, veliler, üniversiteler, özel sektör ile sivil toplumun görüşlerinin ve deneyimlerinin göz ardı edilmesi, yeni müfredatın ihtiyaç ve beklentileri karşılamamasına yol açacaktır. Eğitime dair karar alma süreçlerine, eğitimin tüm paydaşlarının katılım hakkı sağlanmalıdır. 

Kapsayıcı, katılımcı ve nitelikli geribildirim süreçleri, dayatmacılıktan uzak öğretim programları için elzemdir. Ayrıca öğretim programı taslağı hazırlanırken yapılan ihtiyaç analizi ve uygulama bütçe planı kamuoyuyla şeffaf bir biçimde paylaşılmalıdır. Düzenlemelerin kimler tarafından yapıldığı, bu kişilerin yetkinlikleri, her bir dersin öğretim programı için uzmanlık alanları ve kaynakça da kamuoyuna açıklanmalıdır. 

Verilen kısa sürenin, müfredatın tüm boyutlarıyla kapsamının değerlendirilememesine, sadece ders içeriklerine dar ve yüzeysel bir biçimde odaklanılmasına neden olacağı açıktır. 

Millî Eğitim Bakanlığı’ndan geribildirimler için yeterli süre tanımasını; bilimsel, şeffaf, kapsayıcı bir program geliştirme ve değerlendirme süreci uygulamasını talep ediyoruz. Kamuoyunu da bu sürece katılmaya davet ediyoruz. 

Bu İçerikler İlginizi Çekebilir
eğitim-hakkı-kriz-durumları-dahil-her-koşulda-korunmalı-neokulsuzneeğitimsiz
20-millî-eğitim-şûrası-genel-kurulunda-okul-öncesinde-din-eğitimine-dair-alınan-tavsiye-kararı-hakkında-değerlendirme
türkiyede-kapsayıcı-ve-nitelikli-eğitim-için-öncelikler
1 2 3
Skip to content